Karanlık Çağdan Aydınlık Çağa Geçiş

Karanlık Çağdan Aydınlık Çağa Geçiş

Güneş sistemi ve etrafındaki gezegenler galakside hareket etmektedir. Güneş sistemimizin daha büyük bir yıldızın (Güneşin Güneşi) etrafındaki bir döngüyü tamamlaması 25.920 yıl alır. Gezegenimiz üzerindeki etkilerden yola çıkarak, sistemimizin etrafında döndüğü bu büyük yıldızın veya büyük sistemin yörüngenin merkezinde değil, yanlarda bir yerde olduğuna inanıyoruz. Güneş sistemimiz bu büyük sisteme ne zaman yaklaşsa, sistemimizde yaşayan tüm canlılar daha büyük olasılıklara yükselir. Ne zaman sistemimiz ondan uzaklaşsa, sistemimizde yaşayan canlılar olabilecek en düşük seviyeye gelirler.

Bir başka deyişle : biz Güneşin çevresinde dönerken, Güneş olduğu yerde durmuyor – O da belirli bir yörüngede hareket ediyor ve yörüngesini 25.920 yılda tamamlıyor. Bu yörüngede ilerlerken, etrafında döndüğü kendi Güneşine bazen yaklaşıyor bazen de uzaklaşıyor. Çünkü Güneşin Güneşi tam orta noktada değil.
Güneşimiz ve beraberinde hareket eden Güneş sistemimiz, ne zaman bu “Süper Güneş”e yakınlaşsa, Gezegenimizin ve üzerinde yaşayanların enerjileri zirve yapıyor, ne zaman uzaklaşsa, iyice düşüyor.

360 derecelik bu tam daireyi (yörüngeyi) tamamlamak için 25.920 yıl gerekiyor. Yolculuğun yarısı 12.960 yıl sürüyor ve dört yugayı (dönem) kapsıyor.
1. Satya Yuga 5184 yıl sürer.
2. Treta Yuga 3888 yıl sürer.
3. Dwapara Yuga 2592 yıl sürer.
4. Kali Yuga 1296 yıl sürer.
Bu dört yuga bir araya geldiğinde toplam 12.960 yıla ulaşıyor.
Kali Yugadan başlayıp yine Satya Yugaya olan yolculuk da 12.960 yol sürünce toplamda 25.920 yıl tamamlanmış oluyor.

Her Yuganın İnsanlık Bilinci üzerinde farklı etkileri var. Satya Yuga en aydınlık dönem.. İnsanlık bilinci en tepede, iyilik hakim, bu yugaya Altın Çağ da deniyor. İnsanlar sahip oldukları gücün farkındalar ve tüm arzuları sadece DÜŞÜNMEKLE gerçekleşiyor. Söz neredeyse yok..

Treta Yugada güç azalıyor. Dwapara Yugada gücümüzle ilgili farkındalık daha da azalıyor. Kali Yugada gücümüzle ilgili farkındalığımız hemen hemen kayboluyor.

Kali Yuga tamamlanınca yükseliş tekrar başlıyor. Önce Dwapara Yuga, sonra Treta Yuga ve sonra da Satya Yugaya ulaşıyoruz. Bu döngü sonsuz kez tekrar ediyor.

İnsan bilincindeki bu değişimin ana nedeni “gezegenimizin eterik küresi” (etheric sphere of the planet) ile ilgilidir. Eter yakınlaştığında insanların iletişim kurmak için duyulara ihtiyacı kalmaz. Satya Yugada insanlar birbirlerini gözleri kapalı ve konuşmadan – telepati yoluyla – anlayabilir. Treta Yugada birbirlerini anlayabilmek için bakışmaya ve “görmeye” ihtiyaç vardır. Dwapara Yugada “koku” baskın duyudur ve insanlar koku yoluyla iletişim de kurabilirler, aydınlanma yolculuklarında yol da alabilirler. Kali Yugada ise “sözcüklerin” esiri olmak zorundayız. İletişim sadece sözcükler yoluyla gerçekleşir.

Tam da bu nedenle, insanlara yardımcı olmak ve kendi güçlerini hatırlatarak onları kendi içlerinde Satya Yugaya taşımak için Evren Bilinci Dwapara Yuga ve Kali Yugada Elçilerini gönderir!

Peki şimdi neredeyiz diye merak ettiğinizi düşünüyorum. Şu anda aydınlanmaya yükseliş yarısında Dwapara Yuganın sonlarındayız. 2082 yılında Treta Yugaya giriş yapacağız. Son yıllarda insanlığın spiritüel konulara hızla artan ilgisinin ana nedeni budur!

Kali ve Dwapara Yugada neden bu kadar çok elçi gönderildi? Çünkü insanlığın kendi gayretiyle bilinçlerini yükseltmeye yetecek eterik enerji ortamları yoktu. Tek çözüm İNANÇ yoluydu. Kendilerine gönderilen peygamber ve elçilere İNANÇ duymak yoluyla, insanların kendi eterik kürelerini oluşturmaları mümkündür.

Treta Yugadan itibaren insanlık elçilere gereksinim duymadan binlerce yıl kendi spiritüel çalışmalarıyla aydınlanma yolculuklarında rahatlıkla yol alabileceklerdir. Ama onun öncesinde kendilerine aktarılan bilgilere ve indirilen dinlere duyacakları “inanç” hala büyük önem taşımaktadır. Tüm dinlerde “inanç” ve “iman”a yapılan vurgulama bu nedenledir.

 

Merak edenler Kur’anda “iman” ile ilgili ayetleri bu gözle tekrar okuyabilirler. İsa’nın da en bilinen sözlerinden biri “Doğrusu size derim ki, hardal tohumu kadar imanınız olsa şu dağa, ‘Buradan git öteye çekil’ deseniz o çekilecektir. Sizlere olanaksız sayılan hiçbir şey kalmayacaktır.” şeklindedir.

Öyle bir dönemdeyiz ki, inançla yapılan tüm spiritüel çalışmalar bizi hızla aydınlık çağa taşıyacaktır. O nedenle, inandığımız din ya da öğreti ne olursa olsun, ona imanla sımsıkı sarılarak, ilahi destek almamız, insanlığın hala içinde olduğu bu karanlık çağdan çıkması için büyük destek sağlayacaktır.

Mucizelerimiz bol daim ve hemen olsun!

Kimler Neler Demiş?

Please Login to comment
  Subscribe  
Bildir