Radha Krishna

Radha Krishna

Vedik öğretisinde Krishna’nın Vishnu Arketipinin 10 avatarından (reinkarnasyonundan) 8.si olduğuna ve bu avatarın Vishnu’nun “mükemmel” bedenlenmesi olduğuna inanılır.

Krishna, Aydınlık çağın sonunda bu boyuta gelmiş ve ayrılırken de hala içinde bulunduğumuz Karanlık çağın başlayacağını ifade etmiştir. Kali Yuga (Karanlık Çağın) başlangıcı Krishna’nın ayrılışı olarak tanımlanır.

Zaten blog yazımda da belirttiğim gibi tüm dinlerdeki BÜTÜN ELÇİLER insanlığa bu karanlık çağda gönderilmiştir. Amaçlanan, insanlığa bu karanlık çağda farkındalığını yitirdikleri kendi içsel güçlerine ulaşmalarında farklı yöntemler sunmaktır.

 

Bu yöntemler çok çeşitlidir. Bazı yollar ancak acı çekerek ruhsal yükselişe sahip olacağımızı savunurken, bazı yollar ise inzivadan geçer. Yine bazı yollar ancak “aşk” ile ruhani aydınlanmayı deneyimleyebileceğimizi, bu yolda keyifle ve eğlenerek ilerlememiz gerektiğini savunur. Mevlana’nın yolu da aşk müzik ve dans yoludur. Her ne kadar kendisi duyduğu aşk ile dans etmeye başlamış olsa da, takipçisi olan Mevleviler dans ederek aşka yükselmeyi hedeflemektedir.

Bugün artık “Krishna” dediğimiz şey bir insan değil, belli bir bilinçtir. Krishna olarak adlandırdığımız bilince dokunmak istiyorsak, daha doğrusu o bilinç tarafından dokunulmak istiyorsak, “Leela”ya (eğlencenin yoluna) ihtiyacımız var.

Krishna mitolojide kontrol edilemez bir çocuk, şakacı bir yaramaz ve büyüleyici bir flütçü, büyüdüğünde ise zarif bir dansçı, karşı konulamaz bir aşık ve gerçekten yiğit bir savaşçıdır.

Her evde kırık bir kalp bırakan bir adamdır. 

En yüksek seviyeden bir yogidir. 

En renkli enkarnasyondur.

Krishna, farklı insanlar tarafından birçok farklı şekilde görülmüş, algılanmış, anlaşılmış ve deneyimlenmiştir. Farklı insanlar onun farklı yüzlerini görmüşlerdir. Krishna dediğimizde ne anlama geldiğinin özünü deneyimlemek istiyorsak, Krishna dediğimiz bilinçle temasa geçmek istiyorsak, Leela’ya ihtiyacımız var.

Leela, eğlencenin yolu anlamına gelir.

Leela sayesinde hayatın en derin ve en ciddi yönlerini keşfederiz, ancak eğlenceli bir şekilde. Aksi takdirde Krishna orada olmayacaktır.

Bu yolu eğlenceli bir şekilde keşfetmek için sevgi dolu bir kalbe, neşeli bir zihne ve canlı bir bedene ihtiyacımız var, ancak o zaman Leela var olacaktır.

Farkındalığınla, hayal gücünle, hayatınla hatta ölümünle eğlenmeye istekli olmalısın. Her şeyle eğlenmeye istekliysen, ancak o zaman Leela vardır. Leela biriyle dans etmek demek değildir. Bu, hayatınla dans etmeye istekli olduğun anlamına gelir.

“Hare Krishna Hareketi”mi duymuş olabilirsiniz.

Bu hareketin takipçileri, yüksek sesle şarkı söyledikleri veya tespihle (japa mala denir) yumuşak bir şekilde tekrarladıkları mantra nedeniyle halk arasında “Hare Krishna”cılar olarak bilinir. Maha Mantra (harika bir şarkı) olarak da bilinen bu mantra, Kali-Santarana Upanishad’lardan ve diğer büyük kutsal kitaplardan geliyor. Hari, Krishna ve Rama’nın isimlerinden oluşur. Bu harekete dahil olanlar, bu isimlerin tekrarlanmasının neden olduğu ses titreşimlerinin kişide Tanrı’nın saf bilincini veya “Krishna Bilincini” yavaş yavaş uyandırdığına inanırlar.

Bu mantranın sözleri şöyle sıralanıyor:

«Hare Krishna Hare Krishna

Krishna Krishna Hare Hare

Hare Rama Hare Rama

Rama Rama Hare Hare»

“Mantra” kelimesi zihni teslim etmek veya serbest bırakmak anlamına gelir. “Hare” kelimesi, Tanrı’nın ilahi dişil gücünü ifade eder. “Krishna” tamamen çekici olan anlamına gelir ve “Rama” da tüm dünyevi zevklerin bulunduğu ortak alandır.

Hare Krishnacılar, mantranın ses titreşiminin ruh üzerinde doğrudan bir etkisi olduğuna inanırlar. Eski Hindistan felsefesine göre, ruhlarımız uykudadır. Çalar saatin uyuyan bir insanı uyandırması gibi, Hare Krishna mantrası da ruhu ruhsal gerçekliğine uyandırır – bu sayede Tanrı ile olan ebedi bağlantısını deneyimleyebilir. Ve bunu uygulayanlar, bir kişinin mantranın dilini anlaması gerekmediğine inanırlar, çünkü ses titreşimi duyusal, zihinsel ve entelektüel bilinç seviyelerini aşar ve kişiyi doğrudan manevi alan ile temasa geçirir.

Evrende eril ve dişil olmak üzere iki ayrı güç olduğuna inanılır. Bunların kuantum fiziğindeki karşılığı karanlık enerji (karanlık madde değil) ve titreşim (enerji)dir. Eril enerji tüm varoluş bilincini taşıyan statik enerjidir. Herşeyi yaratma potansiyeli vardır ancak harekete geçerek maddeleşmez. Onu harekete geçirerek, tezahürü başlatan ve madde alemini ortaya çıkaran bu dinamik dişil enerjidir. 

Dişil güç olmadan yaratım olmaz. Öyleyse eril ve dişil gücün bir arada olduğu alem, yaratım boyutudur. Varolan herşey bu iki gücün birlikteliği ile oluşur.

Varolan arketiplerin tamamına yakını ya eril ya da dişil arketiplerdir. Bunun belki de tek istisnası Radha Krishna arketipidir. Radha Krishna dediğimizde, Radha ile Krishnayı “bileşik” ve “bir bütün” olarak düşünmekteyiz. 

Yani Radha ve Krishna diye iki ayrı arketipten değil, Radha Krishna “halini”, “bütünlüğünü”, “aşkını”yansıtan tek arketipten söz etmekteyiz. 

Bu bileşik enerji ve güç, düşünebileceğiniz tüm mucizevi yaratımları gerçekleştirebilir. 

Radha Krishna enerjisini bolluk bereket, mutluluk, huzur, yaşam sevinci ve elbette ki aşk için kullanabilirsiniz.

Radha Krishna Arketipi sonsuz ve ilahi olan aşkın enerjisidir. Herşeye muktedirdir. Radha ile Krishna’nın aşkı hem ilahi aşktır hem de Dünya boyutuna yansıyan insani aşktır. Kaldı ki, yaşadığımız Dünya boyutunda aradığımız gerçek “aşk” ilahi aşkın fiziksel boyuttaki yansımalarından başka birşey değildir.

Her nasıl ki Krishna, Vishnu’nun en gelişmiş avatarı (enkarnasyonu) ise, Radha da Lakshmi’nin (Vishnu’nun eşi) “tam enkarnasyonu” olarak kabul edilir. 

Tüm Dünyayı büyüleyen Krishna, Radha’ya büyülenmiştir. Ve bu, Krishna’daki statik konumda varolan “aşk ve yaratım enerjisi”ni açığa çıkarmıştır. Aşk halindeki Krishnaya “RadhaKrishna” diyoruz. O nedenle Radha sözcüğü Krishna’dan önce gelmektedir. O artık yalnızca Krishna değil, “RadhaKrishna”dır. 

Her “RadhaKrishna” dediğimizde bu ilahi aşk ve yaratım enerjisinden söz etmiş oluyoruz. O nedenle hissederek içtenlikle ard arda söylenen “RadhaKrishna” sözcüğü bile tek başına bir mantradır.

Kimler Neler Demiş?

Please Login to comment
  Subscribe  
Bildir