MATSYA
MATSYA
Matsya, (Sanskritçe: “Balık”) Hindu Arketipi Vishnu’nun 10 avatarından (enkarnasyonundan) biridir. Bu formunda Vishnu, dünyayı büyük bir sel felaketinden kurtarmıştır.
Matsya, üst yarısı erkek ve alt yarısı balık olacak şekilde, hayvan biçiminde veya insan-hayvan birleşik biçiminde tasvir edilebilir.
Matsya genellikle dört elle temsil edilir – biri deniz kabuğunu tutar, biri diski tutar (çakra), biri nimet verme pozisyonunda (varada mudra) ve biri koruma sağlayan pozdadır (abhaya mudra).
Matsya Avatarı: Vishnu’nun İlk Avatarının Önemi
Brahma, Vishnu ve Shiva – Lord Brahma tüm yaratımın temeli ve Lord Shiva yıkımın temeliyken, dünyayı yöneten ve koruyan büyük koruyucu Lord Vishnu’dur.
Yeryüzünde çeşitli enkarnasyonlara giren tanrı ve tanrıçaların hikayeleri oldukça ünlü olsa da, bunların en sevileni, Dashavatara olarak da bilinen Lord Vishnu’nun on ünlü enkarnasyonudur.
Ne zaman dünyada ciddi bir kargaşa olsa, Lord Vishnu düzeni, barışı ve doğruluğu yeniden sağlamak için birçok formundan birinde enkarne olmuştur. Matsya avatarı onun ilk enkarnasyonudur – Dashatavar’ın büyüleyici hikayesi burada başlar.
Lord Vishnu’nun Matsya avatarının önemini gerçekten anlamak için, önce hayatın o zamanlar nasıl olduğunu bilmemiz gerekir. Hikayenin birçok versiyonu var ama en sevilen ve en güvenilir olanı Bhagavad Purana’dan gelir…
Satya Yuga’nın altın çağının başlangıcından önceydi, yeryüzündeki insanlar ahlaksız ve bencil hayatlar sürmeye başladılar. Tanrılar, bu insanları ahlaksız yollarından kurtarmanın mümkün olmadığını anlayınca, dünyayı sel altında bırakmaya ve sonrasında düzeni yeniden sağlamaya karar verdiler.
Kral Manu sadece dindar ve ahlaklı bir kişi değil, aynı zamanda Lord Vishnu’nun ateşli bir adanmışıydı. Bir keresinde dua ederken, avuçlarına okyanustan biraz su aldı ve orada küçük bir balık olduğunu gördü.
Kral, balığı tekrar suya salmak üzereydi ki balık konuştu ve okyanustaki daha büyük yaratıklar onu yiyeceği için kraldan hayatını kurtarmasını istedi. Zavallı balığa acıyan kral, onu yanına alıp, sarayındaki küçük bir havuza koydu.
Balığın boyutunun büyümeye başlaması ve kısa süre sonra havuzda yüzmek için fazla büyümüş olması Kralı çok şaşırtmıştı. Kral daha sonra balığı küçük bir gölete nakletmiş ama yine balık o kadar hızlı ve çok büyümüş ki, gölet bile yetmemişti. Çok geçmeden kral, balığı önce bir nehre ve sonra tekrar okyanusa taşımak zorunda kaldı.
Balığı okyanusa götürdüğünde, bu balığın Dravida Kralı Manu’nun inancını ve iyiliğini sınayan yüce Lord Vishnu’dan başkası olmadığı ona açıklandı. Kral Manu, büyük Matsya’nın önünde eğilirken, Matsya ona yaklaşan selden bahsetti.
Lord Matsya, büyük Kral’a tüm bitki ve hayvan türlerinden birer canlıyı ve yedi büyük bilgeyi onları gelecek yıkımdan kurtarmak için bir gemiye almasını söyler.
Yedinci gün, şiddetli yağmurlar ve fırtınalar yeryüzünü vurduğunda, büyük Matsya Kralın huzuruna çıktı ve ilahi yılan Vasuki’yi bir ip olarak kullanarak, gemiyi boynuzuna bağlamasını istedi. Lord Matsya daha sonra bu gemiyi büyük selde yok olmaktan korudu.
Tekne, Lord Matsya’nın desteğiyle Hemavan Dağı’na doğru ilerlerken, o büyük bilgeliğini Kral’a aktardı.
Nihayet, Hemavan Dağı’na ulaştıktan sonra, Lord Matsya, Kral Manu’ya bu yeni dünyayının nasıl yeniden başlatılacağı, yenileneceği ve yeni kurallar ve ahlaki değerlerle nasıl yönetileceği konusunda talimatlarını verdikten sonra dünyadan kayboldu. Bu bilgiler, Manusmriti – Manu’nun anıları olarak bilinmeye başlandı.
Birçoğu hikayenin daha derin anlamlarını anlamakta zorlansa da, bir balığın Lord Vishnu’nun ilk enkarnasyonu olmasının, sudaki ilk yaşam formu olduğuna dair evrimsel gerçeğe atıfta bulunduğuna inanılıyor.
Küçük balığın Dünyaya inmesi, Kundalini’nin inişini temsil eder, küçükken başlayıp kısa sürede yaşadığı her yeri aşar. Balık – uyanmış bilgi – daha sonra insanlığın kaderini kurtaran şeydir.
Tufan, Maya’yı sembolize ediyor – materyalist dünyanın arzusunun yanılsaması ve bunun bizim barışımızın varlığını nasıl tehdit ettiği. Tekne bilincimizi temsil eder – sel dalgalarının (Maya – materyalist dünyanın yanılsaması) neden olduğu yıkımdan ancak uyanışla (balık) kurtarılabilecek bir şey.
Yedi büyük bilge, vücudumuzdaki bilgi merkezleri olan 7 çakramızı temsil eder. Kayık, dünyevi arzulardan korunmak, hakikati ve huzuru elde etmek için ve onların üzerine çıkmamıza yardım etmek için Hemavan Dağı’na götürülür. Hemavan Dağı, bilginin en yüksek merkezi olan tepe çakramızı temsil eder.
Matsya Avatarına yönelmenin bizi hem doğal felaketlerden koruyacağına hem de ruhani gelişimimize destek olacağına inanılır.
Kimler Neler Demiş?